24 Şubat 2010 Çarşamba

Vakit darlığı...

Haftada 3 derse giren bunun yanında 3 dersin kağıtlarını okuyan ve bir yandan da sınavlarla boğuşan birisi olarak yazı yazmaya fırsat bulamıyorum. Komünist Manifesto, İslam İktisadı ve Şebnem Ferah'ın meşhur şarkısı 'Ben bir mülteciyim' ile ilgili 3 yazı en kısa zamanda burada olacak...

2 Şubat 2010 Salı

Modern ekonominin kurucusu İbn-i Haldun

Kadim zamanların en büyük alimlerinden biri olan ve içinde ekonominin de yer aldığı birçok sosyal bilimin kurucusu gözüyle bakılan İbn-i Haldun zaman geçtikçe daha çok ilgi görmeye başladı. Yakın bir zamana kadar tarih, siyaset bilimi ve sosyolojinin dışındaki bilim dalları hakkındaki görüşlerini incelememiş birisi olarak ekonomi alanındaki ileri görüşlülüğü beni gerçekten hayretler içerisinde bıraktı. Sadece modern klasik ekonomi hakkında değil Keynesyen ekonomiye pararel görüşlerinin bulunması insanın hafsalasını zorluyor. Modern ekonominin kurucusu olarak adlandırılması çok da abartılı bir iddia değil gibi duruyor. Bunları düşünürken istemeden insanın aklına acaba Adam Smith, Arthur Laffer, Karl Marx hatta John M. Keynes İbn-i Haldun'dan etkilenmiş hatta onun fikirlerini çalmıs olabilirler mi sorusu geliyor. Bu soruya tam olarak cevap verebilmek için meşhur kitabı Mukaddime' nin tercüme serüvenine bakmak gerekiyor.

1377 yılında yazılan kitap tarih, sosyoloji, ekonomi ve siyaset bilimi gibi birçok modern sosyal bilimle ilgili yazılmış ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Bu ilimlerin yanında ilahiyat, biyoloji ve kimya ile ilgili bölümleri de mevcut kitabın. Kitabın herkes tarafından bilinmesine sebep olan meşhur teori ise toplumların nasıl meydana geldiklerini açıklayan Asabiye teorisi. Ekonomi dışındaki ilimlerle ilgili teorileri başkalarına bırakıp kitabın günümze kadar nasıl geldiğine bakmakta yarar var. Türkçeye belli bir kısmının ilk çevirisi 1730' lu yıllarda yapılsa da tamamının çevirisi 1850'li yıllarda Ahmet Cevdet Paşa tarafından yapılıyor. İşin ilginç yanı ise kitabın Fransızcaya çevirisi de aynı yıllara denk geliyor. Kendi medeniyetimize ne kadar sahip çıktığımızın bir göstergesi de bu olsa gerek! Günümüz türkçesine çevirisi ise yakın sayılacak bir zaman olan 1982 yılında yapılıyor. Türkçeye tercüme edilme serüveninin detaylı hikayesi Bilim ve Sanat Vakfı' nın Bülten adlı yayınında bulunabilir.

Fransızcaya çevirisi 1860'larda yapıldığına göre klasik iktisatçılar olan Adam Smith, David Ricardo ve Thomas Malthus' un Mukaddime'yi okuyup etkilendiğini söyleyemeyiz. Karl Marx tarafından yazılan Kapital' ın birinci cildinin 1867 yılında yayınlanmış olması Marx'ın da İbn-i Haldun okumuş olmasını çürütüyor diyebiliriz. Yukarıda iddia ettiklerimi yanlışlayabilecek tek argüman ise ismi geçen iktisatçıların Arapça biliyor olmasıdır ki bildiğim kadarıyla hiçbirisi Arapça bilmiyor. Keynes'in etkilenmiş olabilmesi ise muhtemel bir argüman olsa gerek. Optimum vergi oranını anlatan Laffer Eğrisi'nin mucidi Arthur Laffer ise İbn-i Haldun'un optimum vergi orani ile ilgili fikirlerinin kendi fikirlerininin öncüsü olduğunu dile getiriyor.

Modern ekonominin kurucusu olarak kabul edilmesinin en önemli göstergelerinden birisi de önemli akademik dergilerden biri olan Journal of Political Economy' de 1971 yılında Ibn Khaldun: A Fourteenth-Century Economist adlı makalenin yayınlanmış olmasıdır.

İbn-i Haldun' un ekonomiyle ilgili olarak birçok önemli teoriyi 600 yıl öncesinden ortaya koymuş olması beni gerçekten çok şaşırtmıstı. Ücreti iş gücünün marjinal verimliliği! olarak tanımlaması, Malthus tarafından teorize edilen Nufüs Teorisinden, Marx' ın teorize ettiği Değer Teorisinden , optimum vergi oranından, para politikasından ve bağımsız bir para otoritesinin gerekliliğinden, ekonomik büyümenin dinamiklerinden, ihracat ve ithilat dengesinden, Fiyat teorisinden ve de son olarak devlet harcamalarının ekonomiye olumlu katkısından Keynes'den yüzyıllar önce bahsetmesi modern ekonominin kurucusu olarak kabul edilmeyi fazlasıyla hak etmesine sebep oluyor diyebiliriz.

Bir yandan da biz neden zamanında bunları okuyup geliştirerek birşeyler ortaya koyamadık diye hayıflanmamak elde değil. Belki de hala ortaya çıkarabileceğimiz bir çok bilimsel gerçek olabilir. Bu yüzden Mukaddime'yi iktisatçı gözüyle okuyup tetkik etmek yeni teorilere münbit bir ortam hazırlayabilir. İbn-i Haldun'un ekonomi bilimi alanındaki görüşlerini özetleyen diğer bir makalenin bir Türk tarafından yazılmış olması bizlerin de konuyla ilgili çalışma yapmaya başladığını gösteriyor.

Son olarak daha ilginç bir anektod aktaracağım. Ibn-i Haldun'un görüşlerinin hemen hemen aynısının Aristo'nun çağdaşı olan Hintli Kautilya tarafından Arthashastra adlı kitapta 1500 yıl önce bahsedilmiş olması insanda bir şok yaratıyor. Yoksa İbn-i Haldun Kautilya'yı mı okudu?
Kautilya'nın Arthashastra' sı ise başka bir yazının konusu...